Genel Sağlık
D vitamini eksikliğinin 10 belirtisi
D vitamini yağda çözünen bir vitamindir ve hormonlara benzer bir etkiye sahip olduğu için uzmanlar tarafından hormon olarak da adlandırılır ve vitaminlerde olduğu gibi temel olarak beslenme yoluyla oluşmaz. Bunun yerine vücudumuz D vitaminini kendisi üretir, ancak onu üretmek için güneşten gelen UV ışınlarına ihtiyaç duyar.
D vitamini eksikliği basit bir kan testi ile tespit edilebilir. D vitamini eksikliğini tetikleyen durumlar, sağlıklı ve yeterli güneş ışığına maruz kalmamak, daha fazla cilt pigmentasyonu, 50 yaşın üzerinde olmak, D vitamini yönünden zengin gıdaların az miktarda alınması ve cildin nadiren maruz kaldığı soğuk yerlerde yaşamaktır.
D vitamini deri yoluyla sentezlenir ve sadece küçük bir bölümü diyetten alınır. Türkiye, güneş saati yüksek olan bir ülke olmasına rağmen, özellikle son yıllarda artan D vitamini eksikliği vakaları dikkat çekiyor. Bunun en büyük nedeni ise evde veya ofiste çok fazla zaman geçirme ve çok fazla güneş kremi kullanımı olarak tahmin ediliyor.
Çeşitli emilim bozuklukları olanlar, Çölyak hastalığı olan insanlar, D vitamininin metabolizmasını etkileyen bazı ilaçları alanlar, fazla kilolu olanlar, böbrek yetmezliği olanlar ve hamile kadınlar D vitamini eksikliği açısından en büyük risk grubudur.
İleri yaştaki yetişkinler de risk altındadır, çünkü derileri gençken olduğu kadar verimli bir şekilde D vitamini üretmez ve böbrekleri D vitaminini aktif formuna daha az dönüştürebilir.
Koyu tenli insanlar da D vitamini eksikliği açısından risk altındadır.
BAĞIŞIKLIĞI DESTEKLİYOR
Güneş vitamini olarak da adlandırılan D vitamini, özellikle bir vitamin ve bir hormon olarak ikili işlevi ile vücutta onlarca sürece katılır. D vitamininin en önemli görevleri arasında kemik metabolizması ve kas işleyişine katılmasıdır. Bu nedenle, uzun süreli D vitamini eksikliği, osteoporoz ve kemik kırıkları riskini artırabilir. Ek olarak, D vitamini bağışıklık sistemini destekler ve damarları korur.
D vitamininin diğer görevleri şunlardır:
– İnce bağırsakta kalsiyum ve fosfat emiliminin kontrolü,
– 200’den fazla genin düzenlenmesi,
– Kalp kası fonksiyonunu desteklemek,
– Tansiyon düzenlenmesi,
– Çocuklarda kemik gelişimini desteklemek.
D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ BELİRTİLERİ
D vitamini eksikliğiniz varsa, büyük olasılıkla uzun bir süre herhangi bir belirti yaşamazsınız.
Uzun süreler boyunca çok düşük D vitamini seviyeleri, osteoporoz ve kırıklara yol açabilen kemik yoğunluğunun kaybına neden olabilir. Şiddetli D vitamini eksikliği başka hastalıklara da yol açabilir.
Çocuklarda raşitizme neden olabilir. Raşitizm, kemiklerin yumuşamasına ve bükülmesine neden olan nadir bir hastalıktır. Yetişkinlerde şiddetli D vitamini eksikliği, zayıf kemiklere, kemik ağrısına ve kas güçsüzlüğüne neden olan osteomalaziye yol açar.
Araştırmacılar, diyabet, yüksek tansiyon, kanser ve otoimmün hastalıklar dahil olmak üzere D vitamini eksikliğinin çeşitli sağlık sorunlarına yol açabileceğini de öne sürüyor. Ancak D vitamininin bu hastalıklar üzerindeki etkilerinin anlaşılabilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
D vitamini eksikliğinin genel olarak 10 belirtisi şunlardır:
– Çocuklarda büyüme geriliği,
– Çocukta bacakların kavislenmesi,
– Bacak ve kol kemiklerinin uçlarının genişlemesi,
– Çok erken yaşlardan itibaren bebeğin dişlerinin geç çıkması ve çürüklerinin olması,
– Yetişkinlerde osteomalazi veya osteoporoz,
– Kemiklerde, özellikle omurga, kalça ve bacaklardaki kemiklerin kırılmasını kolaylaştıran zayıflık,
– Kaslarda ağrı,
– Yorgunluk ve halsizlik hissi,
– Kemik ağrısı,
– Kas spazmları.
Tüm bunların haricinde saç dökülmesi, depresyon, yorgunluk, cilt hastalıkları ve kanser, D vitamini eksikliği ile ilişkili sağlıkla ilgili fenomenler arasındadır. Çalışmalar, D vitamininin organizmanın çeşitli süreçlerinde rol oynadığını göstermiştir. Kemikleri, kasları, bağışıklık sistemini, damarları ve çok daha fazlasını etkiler.
GÜNLÜK D VİTAMİNİ İHTİYACI
Her gün ihtiyacınız olan D vitamini miktarı yaşınıza bağlı olarak değişir. Uluslararası birimlerde (IU) önerilen miktarlar şunlardır:
Doğumdan 12 aya kadar: 400 IU
1-13 yaş arası çocuklar: 600 IU
14-18 yaş arası çocuklar: 600 IU
19 ila 70 yaş arası yetişkinler: 600-800 IU
71 yaş üstü yetişkinler: 800 IU
Hamile ve emziren kadınlar: 600 IU
D vitamini eksikliği riski yüksek olan kişilerin daha fazlasına ihtiyacı olabilir. Açık tenli insanlar günde yaklaşık 20 dakika güneşlenerek yeterli D vitamini alabilirken, daha koyu tenli insanlar sabahın erken saatlerinde veya öğleden sonra güneş koruyucu olmadan en az 1 saat doğrudan güneşe maruz kalmaya ihtiyaç duyarlar.
Kişi güneşe çok az maruz kalan ve D vitamini açısından zengin gıdaların genel nüfus için çok erişilebilir olmadığı bir yerde yaşıyorsa, doktor D2 ve D3 vitamini almayı önerebilir. Ek olarak, hamile kadınlara ve yeni doğan bebeklere 1 yaşına kadar D vitamini eksikliğinin doğrulanması durumunda takviye edilmesi doktor tarafından önerilebilir.
Eksiklik durumunda 1 veya 2 ay süreyle takviye yapılır ve bu sürenin ardından doktor, fazla D vitamini alımı tehlikeli olduğu için takviyeye daha uzun süre devam etmenin gerekli olup olmadığını değerlendirmek için yeni bir kan testi isteyebilir.
D VİTAMİNİ BESLENME YOLUYLA NASIL ALINIR?
İnce bağırsak, yiyeceklerde tüketilen yağda çözünen D3 vitamininin yüzde 80’ine kadarını emebilir. Buna rağmen, vücut bu yoldan sadece nispeten küçük miktarlarda D vitamini emer. Günlük ihtiyaçların sadece yüzde 10-20’sini diyet kaynaklarıyla karşılayabiliriz. Bu kısmen, az sayıda gıdanın D vitamini içermesinden ve sadece küçük miktarlarda içermelerinden kaynaklanmaktadır. Vücut için önemli olan D3 vitamini, neredeyse sadece hayvansal kaynaklı gıdalarda bulunur. Somon ve uskumru gibi yağlı balıklar, tereyağı, süt ve yumurta sarısında D vitamini bulunur.
Mantar ve avokado da D vitamini içerir, ancak vücudun zayıf bir şekilde emebileceği bir formdadır. En düşük günlük alınması gereken miktara yaklaşmak için bile bu gıdalardan büyük miktarlarda tüketmeniz gerekir.
Uzmanlar tarafından önerilen 800 IU D vitamini alabilmeniz için 2400 gram mantar, dört kilo dana ciğeri, dört kilo tereyağı veya 80 yumurtaya ihtiyacınız olacaktır.
Kısacası günlük D vitamini ihtiyacınızı sadece besinlerle karşılamanız mümkün değil. Çoğunu kendimiz üretmemiz gerekiyor ve bu güneş ışığı olmadan olmuyor.
D VİTAMİNİ VE HASTALIKLAR
Son yıllarda bilim insanları, D vitamini düzeylerinin sağlık üzerindeki etkisini incelemek için önemli zaman harcadılar. İşte D vitamini ile çeşitli hastalıklar ve sağlık sorunları arasındaki bağlantıları gösteren çalışmalar:
D Vitamini, Depresyon ve Ruh Hali
Araştırmalar, D vitamini eksikliğinin ruh sağlığını etkileyebileceğini göstermiştir. Depresyon, stres, ruh hali değişimleri ve anksiyete, D vitamini eksikliği ile daha da kötüleşebilir.
Düşük D vitamini düzeyi ile depresyon arasındaki ilişki zaten araştırılmıştır. Depresyonu olan kişilerin D vitamini düzeyleri sağlıklı insanlara göre önemli ölçüde daha düşüktür. Bazı çalışmalar, D vitamini takviyesinin D vitamini eksikliği olan kişilerde depresif semptomları iyileştirebileceğini öne sürüyor, ancak bugüne kadar toplanan kanıtlar herhangi bir özel miktar önerisine izin vermiyor.
D vitamini hormon benzeri etkisinden dolayı beyin fonksiyonlarını da destekleyebilir. Beynimizin kararlar almasına, bilgileri işlemesine ve doğru şekilde saklamasına yardımcı olur. D vitamini eksikliği olan kişiler, konsantrasyon ve dikkat gerektiren görevleri içeren testlerde daha kötü performans göstermiştir.
D Vitamini ve Uyku Kalitesi
2017 yılında İranlı bilim insanları, D vitamininin uyku kalitesi üzerindeki etkisini araştırdı. 20 ila 50 yaşları arasında uyku bozukluğu olan 89 katılımcıya ya D vitamini takviyesi ya da plasebo verildi.
D vitamini alan katılımcılar, D vitamini almayan bireylere kıyasla uyku kalitesini önemli ölçüde iyileştirdi, uyku süresini uzattı ve uykuya dalmak için daha az zaman harcadı. Başka bir çalışmada, daha düşük D vitamini düzeyine sahip kişilerin uyku kalitesi daha düşüktü.
D Vitamini ve Saç Dökülmesi
Vitamin ve minerallerin bir süredir saç büyümesini etkilediği bilinmektedir. Örneğin demir, biotin ve çinko sağlıklı saç kökleri için önemlidir. Çalışmalar, D vitamininin de aktif saç büyümesinde rol oynayabileceğini düşündürmektedir. D vitamini, saç köklerinde büyümeyi uyaran reseptörlerin üretimini destekler. Ancak şimdiye kadar, bu fikri doğrulayabilecek önemli ve bilgilendirici klinik çalışmalar yayınlanmamıştır.
D Vitamini ve Migren
Migren, sürekli devam eden şiddetli bir baş ağrısıdır. Uzmanlar artık migren ataklarının sinirlerdeki ve damarlardaki iltihaplanmanın bir sonucu olarak geliştiğine inanıyor. Araştırmacılar şu anda D vitamini takviyesinin migren baş ağrılarının gelişiminde rol oynayan inflamatuar faktörleri yok edip edemeyeceğini araştırıyorlar. D vitamininin antiinflamatuar (iltihap önleyici) olduğu gerçeği diğer çalışmalarda doğrulanmıştır.
Bununla birlikte, şu anda bu alanda nispeten az sayıda çalışma bulunmaktadır ve araştırma sonuçları tutarsız kalmaktadır. Bazıları D vitamini ile migren arasında bir bağlantı olduğunu göstermiştir ve bir çalışma, D vitamini almanın migren ataklarının sıklığını azaltabileceğini göstermiştir. Bununla birlikte, diğer çalışmalarda D vitamininin migren üzerinde bir etkisi olmamıştır.
D Vitamini ve Cilt Hastalıkları
D vitamininin ciltte de rol oynadığı görülüyor. D vitamini doğrudan yara iyileşmesine katkıda bulunur ve cildin koruyucu bariyerinin düzgün bir şekilde gelişmesini sağlar. Bu nedenle, D vitamini eksikliği egzama, sedef hastalığı ve vitiligo gibi cilt hastalıklarının gelişimine yol açabilir.
Çalışmalar, D vitamini takviyesi ve egzama ile ilgili umut verici sonuçlar göstermiştir. Egzama hastaları bakteriyel cilt enfeksiyonlarına karşı oldukça hassastır; bir çalışmada, D vitamini düzeyi düşük olan hastaların bu tür enfeksiyonlara özellikle yatkın olduğu tespit edilmiştir. Araştırmacılar ayrıca D vitamini alımının sedef hastalığı ve vitiligo seyri üzerinde olumlu bir etkisi olabileceğini düşünüyorlar.
D Vitamini ve Kardiyovasküler Sağlık
Araştırmalara göre D vitamini, kalp kaslarını güçlendirebilir. Ayrıca D vitamini, kalsiyum ve fosfat metabolizmasında önemli roller oynar. Güneş vitamini, kalsiyum ve fosfatın kemiklerde depolanmasını sağlar. D vitamini eksikliği varsa, özellikle kalsiyum uygun şekilde depolanmaz ve bunun yerine damarlara yerleşir ve kireçlenme meydana gelebilir.
2012’de American Journal of Cardiology’de yayınlanan bir araştırma, D vitamini eksikliğinin kardiyovasküler hastalıktan ölüm riskini artırabileceğini ortaya koydu. Çalışma yazarları, D vitamini eksikliğinin kalp ve damar hastalıkları, kalp kası sorunları ve hipertansiyon için bir risk faktörü olduğunu vurguluyorlar.
Bu sonuçlar, 40 binden fazla hastayı içeren başka bir çalışma tarafından doğrulandı. D vitamini düzeyleri mililitrede 15 nanogramdan az olan deneklerin hipertansiyon, yüksek kan yağı, kalp sorunları ve felç geçirme riski, D vitamini düzeyleri mililitrede 30 nanogram olanlara göre daha yüksekti.
D Vitamini ve Kanser
D vitamini, birçok kişi tarafından kanserin önlenmesi söz konusu olduğunda bir umut ışığı olarak kabul edilir. Bununla birlikte, şimdiye kadar yapılan çalışmaların sonuçları belirsiz olmuştur. Bireysel çalışmalar, örneğin D vitamini seviyeleri ile kolon ve meme kanseri riski arasında ilişkiler bulmuştur.
Mevcut büyük ölçekli meta-analizler, D vitamini alımının tümör gelişimi üzerinde hiçbir etkisini bulamamıştır. Pek çok bilim adamı, herhangi bir şeyin kesin olarak ifade edilebilmesi için daha fazla araştırma yapılması gerektiğini söylüyor. Bu konuyla ilgili şu anda çalışmalar devam etmektedir ve bunlardan bazıları yüksek doz D vitamini takviyelerinin kanser gelişimi üzerindeki etkilerini de araştırmaktadır.
Ölüm Riskini Artırıyor
Almanya’da yaklaşık 9 bin 600 kadın ve erkeğin katıldığı bir çalışmada, D vitamini eksikliğinin artan ölüm riskiyle ilişkili olduğu görüldü. D vitamini düzeyi düşük veya çok düşük olan katılımcılar, yeterli D vitamini alımına sahip olanlara kıyasla 1.2 kat daha yüksek ölüm riskine sahipti. Kadınlarda bu etki daha da belirgindi.
Kaynak: https://www.ensonhaber.com/saglik/d-vitamini-eksikliginin-10-belirtisi